top of page

E Harfi Teknik İngilizce Kelimeler

EACH

her, her bir, tane

EARLIEST STSRT AND FINISH

en erken başlama ve bitirme

EARLY FAILURE

erken bozulma

EARTH

toprak, arz, topraklamak (EL)

EAST

dou

ECCENTRIC

eksantrik, eş merkezli olmayan

ECONOMIC QUALITY LEVEL

ekonomik kalite seviyesi

ECONOMISER

ön ıstıcı ekonomisör

EDGER

kenar kesici, düzeltici, haddelemede kenar kontrolü yapan dik tezgah

EDGER ROLL

kenar ezme merdanesi

EDGING

haddelemede kenar kontrolu, yan kenarın haddelenmesi

EFFECTIVE WORKING DIAMETER

paso dizaynında efektif çalışma çapı (alt veya üst yarım paso alanının ortasından geçe hattın meydana getirdii merdane çapı)

EFFICIENCY

verim, randıman

EFFLUENT

taşan, dışarı akan

EJECT

dışarı atmak, püskürtmek, fışkırtmak

EJECTOR

dışarı çıkarıcı

ELABORATE

incelikle işlemek, teferruatlı hazırlamak

ELASTIC

esnek

ELASTICITY

esneklik

ELBOW

dirsek

ELBOW COVER

kok fırınları  gaz toplama sisteminde bir kapak açıldıında, fırın atmosfere açılıyor.

ELECTRICAL ENGINEERING

elektrik mühendislii

ELECTRICAL LOAD

elektriksel yük

ELECTRIC FIELD

elektriksel alan

ELECTRO

elektrie ait

ELECTRODE

elektrot, kaynak çubuu

ELECTROLYSIS

elektroliz, elektrik akımı geçirerek ayrıştırma

ELECTROLYTE

elektrolit, elektrii ileten çözeltici

ELECTROLYTIC

elektrolitik

ELECTROMAGNET

elektrik mıknatısı

ELECTROMAGNETIC

elektromanyetik

ELECTRONIC BOARD

elektronik tablo

ELECTROPLATE

elektroliz ile kaplamak

ELECTROSTATIC PRECIPITATION

elektrostatik toz tutma

ELECTROTINNING

elektrolitik kolay kaplama

ELECTRO PRECIPITATION

elektriksel çökeltme

ELEVATE

kaldırmak, yüksee çıkarmak

ELEVATION

yükseklik, irtifa

ELEVATOR

asansör, yükseltici, elevatör

ELEVATOR TEE

asansör tipi T-Profili

ELEVEN

onbir

ELONGATION FACTOR

uzama genleşme faktörü

EMANATE

dışarı akmak, çıkmak, hasıl olmak

EMBANKMENT

rıhtım, su bendi

EMBED

gömmek

EMBEDDED

gömülmüş

EMBRITTLEMENT

kırılgan

EMERGENCY

acil hal, tehlike

EMERGENCY SHUTDOWN SYSTEM

acil durdurma sistemi

EMPIRICAL

tecrübeye dayana, ampirik

EMPTY

boş, boşaltmak

EMPTY REEL

avare kasnak

EMULSION

sıvı içinde çözülmeden daılmış

ENAMELING SHEET

kompozisyonundaki karbon ve mangan yüzdesinin toplamı en aşaı düzeyde olan saç, emaye sacı

END

son, uç, nihayet

ENDURANCE

dayanma gücü, tahammül

END THRUST

haddelemede merdaneye gelen yanyükler

ENFOLD

kat kat sarmak, sarmalamak

ENGAGE

tutmak, kavramak, birbirne geçirmek

ENGAGED

kavramış

ENGINE

makina, lokomotif

ENGINEER

mühendis, makinist

ENGINEERING

mühendislik

ENGINE ROOM

makina odası

ENGRAVE

oymak, gömmek

ENLARGED

büyütülmüş

ENLARGEMENT

büyültme

ENRICHMENT

zenginleştirme

ENTERNAL

harici, dış (erkek vida gibi)

ENTRANCE

giriş

ENTRY

giriş, girme, giriş yeri

ENTRY AND DELIVERY GUIDES

giriş ve çıkış yollukları (haddelerde)

ENTRY END

giriş ucu

ENTRY SIDE GUIDE

haddelerde giriş yan yolluu

ENVIRONMENT

çevre

ENVIRONMENTAL STRESS

çevre baskısı

EQUAL

eşit

EQUALLY

eşit olarak

EQUALLY SPACER

eşit aralıklı

EQUAL ANGELS

eşkenar köşebent

EQUATION

denklem

EQUILIBRIUM

denge

EQUIPMENT

donanım

EQUIVALENT

eşdeerli, muadil

ERECTION

dikmek, inşa, montaj

ERMALITE

gri pik demirinin ticari ismi (alaşımlı)

ERODE

aşındırmak

ERROR

hata, yanlış

ESTIMATE

tahmin

ESTIMATED

tahminen

ETCHING

kimyasal bir sıvı (asit) ile malzemenin yüzeyini dalama

EUTECTIC

ötektik (MET)

EUTECTOID STEEL

demir-karbon dengi diyaramında ötektik (0,8 % C) nokta üzerinde yer alan çelik

EVALUATION

deerlendirme, kıymet, takdir etme

EVAPORATE

buharlaşmak

EXACT

tam doru

EXCAVATOR

ekskavator, kazıcı

EXCEPT

hariç

EXCESS

gereinden fazla

EXCESS AIR

fazla hava, gereinden çok verilen hava

EXCITATION

ikaz

EXCITE

heyecanlandırmak, tahrik, etmek

EXCITER

ikaz motoru (EL)

EXCREMENT

katı artık

EXCVATION

kazı, hafriyat

EXHAUST

ekzost, bitimek, tükenmek, boşaltmak

EXHAUST FAN

ekzost vantilatörü

EXIST

var olmak, mevcut olmak

EXITHERMIC POWDER

lünker tozu

EXOTHERMIC

ısı verici, ekzotermik

EXPAND

genişlemek, yayılmak, genleşmek, tevsi etmek

EXPANDER

genişletici

EXPANSION

genişletici

EXPANSION

genişleme, tevsiat

EXPANSION ALLOWANCE

genleşme payı, genleşmemek, tevsi etmek

EXPECTATION

beklenti

EXPECTED VALUE

beklenen deer

EXPEL

dışarı atmak, çıkarmak

EXPENDITURE

sarfiyat, masraf

EXPENSES

sarfetme, masraf etme

EXPERIMENTAL DESIGN

deneysel dizayn

EXPERT

uzman

EXPIRE

sona ermek, müddetin hitamı

EXPLOIT

işletme, kullanma

EXPLOSION

patlama, infilak

EXPONENT

üs (mat.)

EXPORT

ihracat, dışsatım

EXTENSION

uzatma, büyütme

EXTRACTION

istihsal etmek, çıkarmak

EXTRACTOR

çıkarıcı

EXTRAPOLATED MEAN LIFE

ötelenen ortalama ömür

EXTRAPOLATED RELIBILITY

ötelenen güvenirlik

EXTREME VALUES

uç deerler

EXTRUDE

kalıptan çıkarmak

EXTRUSION PRESS

basınçlı pres, sıkıştırmalı, eksrüzyon presi

EYEBOLT

gözlü civata (aybolt)

bottom of page